Afrika ile Kurulan İlişkilerde Değerli Bir Adım: Türkiye-Afrika Medya Zirvesi

Türkiye-Afrika Medya Zirvesi, amacına uygun şekilde Türkiye ile Afrika ülkelerinde çalışan medya mensupları arasında iş birliğinin güçlendirilmesi, karşılıklı tecrübe paylaşımına gidilmesi ve ortaklık perspektifinin geliştirilmesi için düzelendi.

Gökhan KAVAK

Dr., Afrika Araştırmaları Merkezi (AFAM)

Türkiye’nin Afrika ülkeleriyle siyasi, kültürel ve ekonomik ilişkileri hiç kuşkusuz uzun bir süreci ihtiva ediyor. Birçok araştırmacı ve yazar tarafından bu ilişkiler incelendi ve kaleme alındı. Büyük bir emek ve sabırla inşa edilen ilişkilerde belli köşe taşları bulunuyor.

Türkiye’nin Afrika ülkeleriyle ilişkileri tarihi olarak uzun bir geçmişe sahip olmasına rağmen değişen dünya siyaseti ve dengeleri nedeniyle zaman zaman kopmalar yaşandı. Son 20 yılda atılan adımlarla adeta “bireysel çabalardan devlet politikasına dönüşen” bu ilişkilerde özellikle 1998’de başlayan “Afrika Eylem Planı”, 2005’te “Afrika Yılı” ilan edilmesi, 2008, 2014 ve 2021 yıllarındaki Türkiye-Afrika zirveleri ile 2011’de o dönem Başbakan olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Somali ziyaretini hatırlatılması gereken adımlar arasında sıralayabiliriz.

Medya zirveleri ve bu alanda Afrika ülkelerinde atılan adımlar ise Türkiye’nin kıtayla kurduğu ilişkilerde masanın önemli bir ayağı olarak yerini aldı. İlk medya forumu, dönemin Başbakanlık Basın, Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü tarafından 9-10 Mayıs 2012 tarihinde düzenlenmişti. İlk forumda yaklaşık 300’e yakın Afrikalı basın ve medya mensubu Ankara’da buluştu. Bu zirvede yapılan konuşmalar da bir kitap haline getirilerek yayınlandı.

İlk forumda, Türkiye ve Afrika: Fırsatlar ve Sorunlar, Türk Dış Politikasında ve Medyasında Afrika, Arabulucu Olarak Medya, Türkiye ve Afrika: Medya, İletişim ve Teknoloji, Türkiye ve Afrika Medya Kuruluşları Arasında İş birliği ile Türkiye ve Afrika Arasındaki Ticari ve Ekonomik İlişkilerin Geleceği gibi konular konuşuldu.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığınca 25 Mayıs Afrika Günü vesilesiyle İstanbul’da düzenlenen ve iki gün süren ikinci “Türkiye-Afrika Medya Zirvesi” de bu ilişkilerin yeni bir halkasını oluşturdu. Zirveye, 45 Afrika ülkesinden 80 basın mensubunun yanı sıra Afrikalı diplomatlar, kamu kurumlarının yöneticileri, medya mensupları, akademisyenler, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarından temsilciler katıldı.

Türkiye-Afrika Medya Zirvesi, amacına uygun şekilde Türkiye ile Afrika ülkelerinde çalışan medya mensupları arasında iş birliğinin güçlendirilmesi, karşılıklı tecrübe paylaşımına gidilmesi ve ortaklık perspektifinin geliştirilmesi için düzelendi.

Zirvede, Kovid-19 salgını sonrası basın mensuplarının karşı karşıya kaldığı zorluklar, küresel medyanın Afrika perspektifi, Afrika’da yatırım yapan Türk şirketlerinin temsilcileri ile kıtanın beşerî sermayesine katkı sunan kurum ve kuruluşların sunumları başta olmak üzere farklı konularda oturumlar gerçekleştirildi.

Türkiye ve Afrika’nın farklı ülkelerinden medya ve basın mensupları, uzman, diplomat ve iş insanlarının katıldığı zirve, “Afrika’da Hikâye Anlatımında Alışılmış Söylemlere Karşı Gelmek”, “Süreğen Kriz Çağında Uluslararası Düzen(sizlik)” ile “Çözüm Ortağı Olarak Türk Şirketleri” başlıklı paneller ve özel oturumlarla devam etti. “Afrika’nın Beşerî Sermayesine Yatırım” başlıklı oturumda ise TİKA, TMV ile YTB’nin çalışmaları ele alındı.

Özel oturumda TURKOVAC aşısı hakkında bilgi verildi; ASELSAN, HAVELSAN, ROKETSAN ve TUSAŞ görevlileri, Türk savunma sanayii alanında yapılan çalışmaları sunum eşliğinde anlattı. Zirvede ayrıca AA ile Nijerya Haber Ajansı (NAN) arasında haber metni, fotoğraf ve video içerik alışverişini amaçlayan iş birliği anlaşmasına imza atıldı.

Zirvede sadece Afrikalı gazeteciler ile Türk gazeteciler değil, Afrikalı gazeteciler de birbiriyle tanışma fırsatı buldu. Nitekim Doğu Afrika ülkesi Kenya’daki bir gazeteci Batı Afrika ülkesi Nijerya’daki bir gazeteci ile İstanbul’da düzenlenen zirvede tanıştı, fikir alışverişinde bulundu ve tecrübelerini paylaştı. Bu fikir alışverişi gazetecilerin yanı sıra zirveye davet edilen sivil toplum temsilcileri, Afrika üzerine çalışmalar yürüten uzmanlar, akademisyenler ve iş insanları arasında da devam etti.

Zirveye davet edilen birçok gazeteci Türkiye’ye ilk defa gelmişti. Bu anlamda kıtanın farklı bölgelerinden medya mensupları ilişki kurulan kıta dışı bir aktörü yerinde görme fırsatı elde etti. Müziği, yemekleri, misafirperverliği ve Afrika’ya yönelik bakışıyla Türkiye’yi yerinde gözlemleme fırsatını yaşadı.

Atılan bu adım, Afrika medyasında Türkiye’ye dair farkındalığın artmasında ve Türkiye’nin medya ve iletişim alanında Afrika ülkeleriyle iş birliğini güçlendirmesinde küçük de olsa değerli bir anlam ifade ediyor.

  • Türkiye’nin Afrika Politikasında Medyanın Önemi

Türkiye’nin devlet olarak yurtdışında belli “aygıtları” bulunmaktadır. Bunlar arasında Büyükelçilik ve ataşelik/müşavirliklerin yanı sıra Türkiye Maarif Vakfı (TMV), Yunus Emre Enstitüsü (YEE), Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) ve Kızılay gibi kurumlar, sivil toplum kuruluşları ve iş insanları bulunuyor. Tüm bunlarla birlikte kıtanın farklı ülkelerinde faaliyet gösteren AA ve TRT gibi medya kurumları da hem iki tarafın birbirini doğru ve güvenilir bir şekilde tanımasında hem de ilişkilerin geliştirilmesinde önemli bir rol oynuyor.

Millî Mücadele döneminde kurulan AA ile TRT, özellikle 2010’dan sonra Afrika’nın farklı bölgelerinde istihdam edilen muhabirlerle ilişkilere derinlik kazandırmayı amaçladı. AA bünyesinde kurulan Afrika Haberleri Editörlüğü de bu sürecin daha koordineli ve verimli yürütülmesini sağladı. Bugün Güney Afrika, Sudan, Kamerun, Senegal ve Uganda’da bulunan Türk muhabirler ve birçok Afrika ülkesindeki yerel muhabirleri ile AA önemli bir boşluğu doldurmayı amaç ediniyor.

Güney Afrikalı basın mensubu Şefik Morton’un dediği gibi, “Afrika kıtasının hala birçok zorlukla karşı karşıya olduğu inkâr edilemez. Ancak dinamik, yenilikçi ve enerji dolu Afrika kamuoyunun sesi duyulmayı bekliyor.” Bu noktada Türkiye’nin Afrika politikasında medyanın rolü önemli bir yer tutuyor.

Hiç kuşkusuz Afrika kıtasında kaydedilen hızlı dönüşüm ve ilerlemenin önemli bir ayağını da basın ve medya oluşturuyor. Türkiye kıta ülkeleriyle tarihi geçmişe sahip olsa da medya alanındaki adımlar henüz çok yeni. Bu noktada özellikle internet çağında dijital mecralara önem verilmesi ve yerel dillerde yayınlar yapılması medya alanındaki ilişkilere önemli katkı sağlayabilir.

Türkiye’nin Afrika ülkeleriyle kurduğu ilişkileri ya da kıta ülkelerinde attığı adımları gerek Türkiye gerekse de Afrika ve dünya kamuoyunun gündemine sokabilmek için hiç kuşkusuz medya alanında yapılan çalışmaların önemli bir etkisi bulunuyor. Bununla birlikte medya alanında Türkiye tarafından Afrika ülkelerinde açılan basın ofisleri, verilen eğitimler ve medya zirveleri başta olmak üzere farklı alanlarda çalışmalar yürütülüyor. İnsan kaynağı ve finans konuları dikkate alındığında bu çalışmaların daha koordineli ve daha özverili şekilde yapılması hiç kuşkusuz alınan sonuçlara da değer katacaktır.

Türkiye-Afrika Medya Zirvesi ise tüm bu saydıklarımız için atılmış değerli bir adım olarak tarihe geçti. Bu adımın periyodik olarak atılması ve olumlu-olumsuz sonuçlarının değerlendirilerek yeni perspektifler belirlenmesi Türkiye’de Afrika’ya yönelik gerçekçi bakışa ve aynı şekilde Afrika halklarının da Türkiye’yi daha yakından tanımasına büyük katkı sağlayacağı muhakkak.