Sadece Gözaltı Tutanağı sorularıyla değil, kapak ve iç tasarımıyla da merak uyandıran kitabı bir süre elinizde evirip çevirmeye başlıyorsunuz. Ne olduğunu tam anlayamadan eliniz dolaşmaya başlıyor sayfalarda. Nasıl bir kitap? Yoksa ajanda mı? Günlük gibi sanki?
Betül YAVUZ

Ahmet Mercan’ın son kitabı Hayat Defteri yarısı sende, Kasım 2022 yılında Siyer Yayınları’ndan çıktı. Bu zamana kadar şiir, öykü, deneme ve tiyatro alanında dikkatleri çeken yazar, sesini birçok eserle duyurdu şimdiye kadar; Sensizliği Bilmiyorlar, Gölgemin Ayak Sesleri, İslam’ın Özüne Yolculuk, Akıl Ağrısı, Boyasız Yüzler 23 Gerçek Adam, Kirpik Ucu Öyküleri…
Yazar, eserlerinde kendi duyuş ve düşünce dünyasıyla okuyucuya ayna tutarken, onu kendi yolculuğuna davet ediyor. Bu yolculukta ayna kimi zaman kutsala kimi zaman tarihe kimi zaman insanın kendi arayışlarına tutuluyor. Her eserinde kendiyle olan muhasebesini samimiyetle okuyucusuna açmaktan çekinmeyen yazar, son eserinde bu muhasebeyi okuyucusuna da teklif ediyor.
Hayat Defteri yarısı sende kitabında, Gözaltı Tutanağı başlığıyla ilk muhasebeyi kendisi için gerçekleştiriyor Ahmet Mercan. Adınız-soyadınız ile başlayıp, ülkeniz, mesleğiniz, kimliğiniz ile devam eden sorular “hayat nedir, varlığa karşı konumunuz, nefret ettiğiniz davranış, ne okudunuz, ne yazdınız, dünyaya sözünüz…” diye devam ediyor. Soruların bazısı tanıdık bazısı alışılmadık ama hepsi meraklandırıyor insanı…
Şu iki soruyu ve cevabını sizler için bırakalım:
Ne Okudunuz: Kur’ân ve onun ışığıyla insan, olay, kâinat.
Ne Yazdınız: Tutamadıklarımı.
Sadece Gözaltı Tutanağı sorularıyla değil, kapak ve iç tasarımıyla da merak uyandıran kitabı bir süre elinizde evirip çevirmeye başlıyorsunuz. Ne olduğunu tam anlayamadan eliniz dolaşmaya başlıyor sayfalarda. Nasıl bir kitap? Yoksa ajanda mı? Günlük gibi sanki? Şimdi fark ettim çizimler de varmış, geçmişte bugünler, olaylar… Sonra boşluklar. Bu kadar parçalı bir şey nasıl iki kapak arasına girmiş de ceketini iliklemiş karşınızda oturuyor şaşırıyorsunuz. Eliniz tekrardan ilk sayfalara gittiğinde anlıyorsunuz, tam göz hizasına almış sizi, bir şeyler söylemek istiyor; kimi sesli, kimi tebessümlü, kimi üç noktalı ama hepsinde bir cevap-bir susma hakkı saklı okuyucu için.
Sayfanın sonunda bir boşluk daha…
Dünya çok bilmeceli geliyor bu kitapta. Bilmecenin her cevabı sorulana özel, çözdükçe yarısı başkasında kalan bir soru… “Yarısı bende mi şimdi?”