Her şartta hedefimiz ve niyetimiz mübarek topraklara İslam’ın nurunu götürmek. Elbette ki bizler zaferden sorumlu değiliz. Zafere götürecek seferden sorumluyuz.
Sevanur CANER

Niyet; Kudüs
Seyahat etmenin faydalarından biri de insanın tefekkür edip öz yolculuğuna çıkmasıdır. Gidilen yer bilmeden sevilen, gitmeden gidilen; gidince dönülmeyen, sevgisi fıtrata nakşedilmiş bir belde ise havasını solumak ayrı bir lezzet veriyor.
Ümmetin göz bebeği, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa seferine üzerinde hemhâl olacağız sizlerle.
Neden Gidelim?
Ayetlerde ve hadislerde Mescid-i Aksa’nın mübarek topraklar olduğu bildirilmiştir. Niyet, işlerin başında gelir. Evvela yolculuğumuzun niyetini bereketli topraklara değer veren, kâinatın sahibinin rızası üzerine alıp besmele çekmeliyiz. Neyi neden yaptığımızı Allah Resulünden örnek alırsak daha şuurlu ve daha sarılarak hareket etmiş oluruz.
Bugün olduğu gibi Peygamberimiz döneminde de Aksa işgal altındaydı. Ve Allah Resulü Aksa’yı İslam topraklarına katmayı çok istiyordu. Resulullah’tan sonra halifeliği döneminde Hz. Ömer, Ebu Ubeyde bin Cerrah komutasındaki orduyu Filistin’e gönderir; İslam ordusu Kudüs’ü kuşatır ve Hz. Ömer şehrin anahtarını alarak mübarek topraklar fethedilir.
Resulullah’ın Kudüs Hakkında İki Hükmü
Peki Kudüs fethedilmeden evvel Allah Resulünün Kudüs’e gidilmesi üzerine hükmü nedir? Hadis-i şerife göre, “Bir gün Meymune (radiyallahu anh) Peygamberimize gelerek: ‘Ey Allah’ın Resulü! Bize Mescid-i Aksa hakkında hükmün ne olduğunu bildirir misin?’ diye sorunca Peygamberimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdular: ‘Oraya gidin ve içerisinde namaz kılın.’ Meymune (radiyallahu anh) dedi ki: ‘Ey Allah’ın Resulü, orası Müslüman olmayanların hâkimiyeti altında.’ Peygamber (sallallahu aleyhi ve sellem) sözlerine şöyle devam etti: ‘Eğer oraya gidemez ve içinde namaz kılamazsanız kandillerinde yakılmak üzere oraya zeytinyağı gönderin.’ buyururlar.” (Ebu Davud Kitabu’s-Salat 14) Bu hadis-i şerife göre Resulullah’ın ilk hükmü mübarek topraklara gitmek olduğunu görmekteyiz. O dönem, bereketli topraklarda Rumlar bulunuyordu. Bu sebeple Meymune annemiz “Gidemezsek ne yapalım?” diye soruyor. Yani bugünkü işgal, ekonomi, sosyal vb. sebeplerle de gitmemiz mümkün olmayabilir. Eğer gitme imkânımız yoksa Resulullah’ın ikinci hükmü kandillerinde yakılmak üzere zeytinyağı gönderilmesi oluyor.
İslam Nuru Mübarek Topraklarda
Malumdur ki Kudüs ve çevresinde Mekke ve Medine’ye göre daha fazla zeytin ağaçları bulunmaktadır. Nasıl oluyor da zeytin ağacı çok olan Kudüs’ten az olan memlekete yağ gönderin buyuruyor efendimiz? Dikkat edecek olursak Peygamberimiz yalnızca zeytinyağı gönderin buyurmuyorlar, kandillerinde yakılmak üzere zeytinyağı gönderin buyuruyorlar. O dönemde aydınlatma olarak kandiller kullanılmaktadır. Resulullah burada bizlere ilk hükmü mübarek beldeye gidin oluyor. Gidemiyorsak da zulmün karanlığını İslam nuru ile aydınlatacak işler yapın mesajını vermektedir. Peki bugün Kudüs yine işgal altında yani kafirin zulmü karanlığında mı? Üzgünüz ki evet, İsrail’in işgali altında ve zulüm tüm toprakları sarmış durumda. Peygamberimiz burada, Müslümanlara maddi manevi yardım götürülmesini ve bu mübarek topraklarda zalimin karanlık zulmünü yok edecek faaliyetler yapılmasını buyuruyor. Evvela imkanları yoklayıp gitme imkanımızın kapılarını çalalım. Yoksa da mübarek topraklara İslam’ın nurunu götürecek işlerde gayret edelim. Mesela şu an bu dergi vesilesiyle sizlere bu topraklardan bahsederek zulmü duyurmuş ve zulmün azalması için gayret etmiş bulunuyoruz, hamd olsun. İslam için Aksa ve çevresinin öneminden bahsederek mübarek topraklara İslam’ın nurunu götürelim niyetiyle kalemlerimizi oynatıyoruz. Sizler de kıymetli vaktinizi değerli toprakları öğrenmek için ayırıyor yani hep birlikte Allah’ın (celle celalühü) nasip etmesiyle bu hadis-i şerifi gerçekleştirmiş bulunuyor, karanlığı söndürmeye çalışıyoruz.
Her şartta hedefimiz ve niyetimiz mübarek topraklara İslam’ın nurunu götürmek. Elbette ki bizler zaferden sorumlu değiliz. Zafere götürecek seferden sorumluyuz. Kısacık ve biricik, baki olan aleme yön gösterecek ömrün içindeyiz. Ve ektiklerimizin ahirette biçileceği bu dünya tarlasında Allah bizlerin önüne “Aksa” imtihanını koyuyor. Zira Allah’ın “Ol” demesiyle İslam ülkeleri birlik olur, “Ol” demesiyle Kudüs fethedilir. Allah bizleri imtihanı zor olan ömürden muhafaza eylesin. Ömrümüze, ilmimize ve hanemize Aksa bereketi gelsin. Selametle.