Erdal ÇAKIR

Evime gelen bir ayetin elini öptüm
Yolu yolumdan kaldırıp elsiz ayaksız yürüdüm
Beni benden kopardım, göğe yapıştırdım
Ensesine bastırarak dünyayı mağarama soktum
Uzağımın, yakınımın da arkasında kaldığını gördüm
Uzağımın yakınımın içinde bir nokta olduğunu gördüm
Kalbime konan bir ayetin ayaklarını öptüm
Süleyman rahlesinden esen rüzgârlara açtım göğsümü
Yetim kalmış manaları Ali Efendimin huzuruna taşıdım
Öksüzlüğümü Annem Fatıma’nın kalbine bıraktım
Ne görmüşüm ne duymuşum, alem hangi alemmiş
Ben asırları sağıp ‘an’a mayalamışım
Ya FETTAH
Ya HAKÎM
Vakitlerin hepsini toplayıp zikre oturdum
Sabahın defterine kaydettim akşamı
Yatsıyı sayfa sayfa ikindi ikindi okudum
Öğleye bir minare ekleyip gölgesine yasladım sırtımı
Kendi vakitlerimden ya Rahman senin vakitlerine göç ettim
Her vakti mülk edindim, hükme hilafet giydirdim
Seni seviyorum Rabbim, seni seviyorum
Efendim Muhyiddin’den öğrendim:
Ben senin zikrin, kulluğumun hamdiyim