Osman Batur’un Altay Halkına Yazdığı Mektup*

*Ömer Kul, Altay Kartalı Osman Batur Han, Rumuz Yayınları, İstanbul:2019, ss. 62-63.

İnsicam-Alıntı

 “Birlikte büyüyen arkadaş, akraba ve küçük-büyükler.

Bu mektubu yazmamım sebebi her Kazak çarvacısı bana Batur ismini koymuş, bu dört-beş sene içerisinde gündüz dikkatimi bozmuyor, gece uyumuyor, kışın üşüyor, yazın terliyor, gece uyuduğumda atımın üstünde uyuyor, taşları yastık yapıyor, çizmemi ayağımdan çıkarmıyor ve o çizme ile sudan, gölden geçiyorum. Ben sadece şahsım için, Çin teşkilatı beni yakalamasın veya çarvacıları hor görmesinler diye savaşmıyorum. 11 senedir Çin, bütün Doğu Türkistan’ı işgal etmiş ve altı büyük siyaseti burada uygulamıştır. Kazaklarla diğer milletlerin aynı olduğunu söylüyorlar. Ama iyi verim veren yerlere hep Çinlileri gönderiyorlar. Doğu Türkistan’daki ordular güya dinî ve şahsî malları koruyacak, eğitimi yükseltecek, vergileri azaltacak ve daha iyi malları üreteceklermiş. 10 küsur senedir Kazaklar buna karşı çıkmamış. Şimdi bakılınca söylediği ile yaptığının tam tersi bir teşkilatla karşı karşıyayız. Teşkilatın gönderdiği art niyetli kişiler, Kazak ileri gelenlerini tutuklamışlardır. Kazaklardan bir ordu kurmak bir yana onların ellerindeki silahlara da el koymuşlar ve dinlerini korumak bir yana tam tersi camilerini yıkmışlar. Dahası mallarını gasp etmişler, vergilerini azaltmak yerine çoğaltmışlar, daha iyi mal üretmek yerine çapulculuk yapmışlar. Ticaret yapma hakkı elinden alınan Kazak halkı fakir bir hâle düşürülmüştür. Biz mal (hayvan) değiliz, birer insanız. Biz her millete eşit haklar verilmesini istiyoruz. Çin teşkilatının bu şekilde mezalim yaptıktan sonra biz neden Kazak milleti olarak mücadele etmeyecek mişiz?

Özgürlük ve Kazak halkını kurtarmak için yapılması gerekenler şunlardır:

1. Özgürlüğü elimize almak ve Kazakları tehlikeden korumak,

2. Altay dağının doğu bölgesindeki her nahiyeyi Kazaklar idare edecek, teşkilatını kendileri kuracak,

3. Altay dağında bir ordu kurulacak,

4. Hapisteki insanlarımız kurtarılacak,

5. Çin teşkilatının keyfi idaresi kaldırılacak ve Kazakların hayvanlarını keyfi olarak kullanmalarının önüne geçilecek,

6. Çin teşkilatının vergileri kaldırılacak,

7. Altay dağında Çinlilerin ve ordularının iskân edilmesi yasaklanacak,

8. Eskiden var olan komşu ülkeler bizim topraklarımızda alış-veriş ile mallarını getirip ticaret yapabilecekler.

Bu fikirlerimizin gerçekleşip gerçekleşmemesi size bağlıdır. Kendi milletini korumak isteyen baturlar benimle gelsin. Ata binin ve silahınızı yanınızda getirin. Bunu yapmazsanız o zaman bizim atalarımızın örf ve adetlerinden sapmış olursunuz. Ben göğe çıksam sizler benim kanadım, yere insem sizler benim kuyruğumsunuz. Biz aynı topraklarda büyüyen çarvacılarız.[1] Samimi ve sadık olarak bana katılın. Hepimiz birlikte Çinlilere karşı çıkalım. Onlara at ve deve vermeyelim. Onların sözünü dinlemeyelim. Bu coşkulu bir yazıdır; benim kalbimin sesidir. Bu coşku, Kazak milletinin coşkusudur.

Bunu Yazan Osman Batur”


[1] Bu paragraftaki cümle düşüklüğü, yazarın doktora tezinden düzeltilmiştir. Bkz.: Ömer Kul, Osman Batur ve Doğu Türkistan Milli Mücadelesi (1941-1951), İstanbul Üni., Sosyal Bilimler Ens., 2009, syf. 280-281.