Genç yaşlarda Filistinli hareketlerde yer alan Sinvar, HAMAS’ın güvenlik kolunun kurulmasında kilit rol oynamış ve bu yapı, HAMAS’ın İsrail ile olan savaşında stratejik bir önem kazanmıştır. Filistinlilerin, Müslümanların ve vicdan sahibi her insanın gözünde Sinvar, işgal altında olan topraklarını kurtarmaya çalışan bir direniş kahramanıdır. İsrail ve destekçileri ise bu imajı yıkmak için onu dünyaya terör eylemlerinden sorumlu bir figür olarak göstermeye çalışmaktadır.
Ayşe SÖYLEMEZ

Yahya Sinvar, 1962 yılında Gazze’de doğmuştur ve hâlihazırda Filistin tarihinin önemli figürlerinden biridir. Ailesi, 1948 Arap-İsrail Savaşı sırasında Aşkelon’dan kaçmak zorunda kalmıştır. Pek çok Filistinli gibi Sinvar da yerinden edilme ile erkenden tanışmış, mültecilik daha dünyaya gelmeden hayatının bir parçası olmuştur. Bu durum erken yaşlarda vatanını müdafaa etmek için direnişe katılmasına neden olmuştur. Gençliğinde HAMAS’ın kurucularından biri olarak öne çıkan Sinvar, özellikle işbirlikçileri hedef alan operasyonlarla tanınmıştır. Bugün yüz ölçümü yalnızca 360 km2 olan Gazze’de sahada aktif olmasına rağmen hedeflerine ulaşamayan İsrail’in dünyanın geri kalanında nokta atışı ile yaptığı operasyonlar göz önünde bulundurulduğunda Sinvar’ın bu konudaki hassasiyeti çok daha iyi anlaşılacaktır.
1988’de İsrail askerlerinin kaçırılması ve öldürülmesi ile suçlanarak dört kez müebbet hapis cezasına çarptırılan Sinvar, bu süre zarfında HAMAS içinde daha fazla güçlenerek davasına ne kadar bağlı olduğunu göstermiştir. Sinvar, 2011 yılında İsrail askeri Gilad Şalit’in serbest bırakılması karşılığında yapılan bir mahkûm takası ile serbest kalmıştır.
Serbest bırakılmasından sonra Sinvar, HAMAS’ın Gazze Şeridi liderliğine yükselmiş ve 2017’de bu görevi devralmıştır. HAMAS lideri olarak, İsrail’e karşı hem siyasi hem de askeri cephede mücadele etmiş, Filistin halkı arasında önemli bir destek kazanmıştır. İran ile yakın ilişkiler kurmuş ve özellikle askeri alanda HAMAS’ın gücünü artırmayı başarmıştır. 2021 yılında tekrar HAMAS lideri seçilmiş ve aynı yıl İsrail tarafından bir suikast girişimine maruz kalmıştır.
Sinvar, Gazze’nin yönetiminde sert ve kararlı bir lider olarak öne çıkmıştır. 2023 yılında HAMAS’ın İsrail’e karşı düzenlediği büyük çaplı mücadelenin arkasındaki ana planlayıcı olarak görülmektedir. Bu direniş ve mücadele, Sinvar’ın liderlik döneminin en önemli olaylarından biri olmuş ve hem Filistin hem de İsrail tarihine damga vurmuştur. Sinvar, İsrail’in başta ABD olmak üzere dünya çapında yürüttüğü lobicilik çalışmaları ve sahip olduğu şirketler aracılığıyla uluslararası topluma tıpkı diğer tüm Filistinliler gibi terörist olarak anlatılıp bu hususta kara propagandaya maruz kalsa da Filistin direnişinin sembol isimlerinden biri haline gelmiştir.
Sinvar’ın yaşamı, Filistin mücadelesinin bir aynasıdır. Gazze’deki mülteci kamplarındaki yaşam koşulları, İsrail’in sistematik olarak Filistinlileri yerlerinden etmesi, mallarına el konulması, akla gelmeyecek işkence yöntemleri uygulanması, keyfi olarak hapis ve tecrit cezaları verilmesi, su kaynakları ile altyapı ve üstyapının sürekli tahrip edilmesi, mukaddes toprakların işgali ve Müslümanların kendi mescitlerine sokulmaması ve daha saymakla bitiremeyeceğimiz pek çok zulüm, Sinvar’dan önce başlamış ve bugüne kadar devam etmiştir. Filistinliler için bu insanlık dışı koşullar, hayatın olağan akışı içinde sıkça karşılaşılan durumlar haline gelmiştir.

Genç yaşlarda Filistinli hareketlerde yer alan Sinvar, HAMAS’ın güvenlik kolunun kurulmasında kilit rol oynamış ve bu yapı, HAMAS’ın İsrail ile olan savaşında stratejik bir önem kazanmıştır. Filistinlilerin, Müslümanların ve vicdan sahibi her insanın gözünde Sinvar, işgal altında olan topraklarını kurtarmaya çalışan bir direniş kahramanıdır. İsrail ve destekçileri ise bu imajı yıkmak için onu dünyaya terör eylemlerinden sorumlu bir figür olarak göstermeye çalışmaktadır.
Hapiste geçirdiği yıllar Sinvar’ın hem ideolojik hem de politik olarak güçlenmesine neden olmuştur. HAMAS içerisindeki konumu, onu Gazze’deki en güçlü isimlerden biri haline getirmiştir. Sinvar, aynı zamanda HAMAS’ın askeri kanadı olan İzzeddin el-Kassam Tugayları ile de yakın ilişkiler içerisindedir. İsrail’e karşı direnişin güçlendirilmesi ve Gazze’nin savunulmasında aktif rol üstlenmiştir. 2018’de düzenlenen Gazze sınır protestolarını desteklemiş ve bu protestolar, HAMAS’ın uluslararası arenada Filistin davasını daha da görünür kılmasına olanak sağlamıştır.
Sonuç olarak, Yahya Sinvar’ın hayatı ve liderliği, Filistin mücadelesinin karmaşık yapısını anlamada kritik bir öneme sahiptir. Onun sert ve kararlı liderliği, HAMAS’ın Gazze’deki gücünü pekiştirmiştir. İsrail ile mücadelenin arkasındaki ana figürlerden biri olan Sinvar, hem askeri hem de siyasi cephede Filistin direnişinin en önemli isimlerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Onun liderliği, Filistin tarihine derin izler bırakmış ve HAMAS’ın bölgedeki etkisini daha da artırmıştır.
Sinvar’ın hayatı özelinde HAMAS ve Filistinlilerin direniş ve mücadelesi hayata bakışımıza dair yeni ufuklar açmalıdır. Hayatları zulüm altında geçen bu insanlar her koşulda Allah’ın rızasını gözeterek ve O’ndan razı olarak, sabırla mücadeleye devam etmektedir. Adeta bir distopyada yaşayan bu insanlar, bize sağlam ve kalpleri aydınlatan bir imanla zulme karşı mücadele ederken neler yapılacağını göstermektedir. Bu iman onlara her koşulda Allah’a güvenmeyi, O’ndan başka hiç kimseden korkmamayı, Kur’an-ı Kerim’deki her bir ayete imanı, ibadetlere sıkı sıkı bağlı olmayı, bunca kötülük içinde güzel ahlakı muhafaza etmeyi, mücadeleyi, asla ümitsizliğe kapılmamayı ve çok daha fazlasını emretmektedir.
Yazıyı şu soruyla sonlandırmak istiyorum: Gazzeliler de biz de aynı dine iman ettiğimiz halde, neden bizim imanımız bunları bize yaptır(a)mıyor?